Sarılık geçirenler kan bağışında bulunabilir mi?

Sarılık ya da diğer adıyla hepatit geçirenlerin kan bağışında bulunup bulunamayacağı geçirdiği sarılık tipine göre değişir.  Eğer kişi hepatit A  geçirdiyse ve tedavi sürecini tamamladıktan sonra 12 ay geçtiyse kan bağışında bulunabilir. Ancak hepatit B ve hepatit C geçiren bir kişi tedavi olmuş bile olsa artık hiç bir zaman kan bağışında bulunamaz.

Sen de kendi sorunu sor

Bunlar da ilginizi çekebilir


Hepatit hastaları nelere dikkat etmeli?

Hepatit, karaciğerin iltihaplanması durumudur. Bu iltihaplanmanın nedeni çoğunlukla viral bir neden olsa da, bazen kullanılan ilaçlar, toksinler veya alkol de hepatit hastalığına neden olabilir. Hepatit hastalarının dikkate etmei gereken hususlar şunlardır; 

  • Hepatit hastaları ihtiyacı olan enerjiyi sağlamak ve doku onarımını hızlandırmak için karbonhidrat ve protein açısından zengin bir diyetle beslenmelidir. Protein doku onarımı, karbonhidrat ise enerji çin gereklidir.
  • Yemeklerde aşırı yağ kullanılmalıdır. Yağın miktarı kadar, kalitesi de önemlidir. Bu yüzden sağlıklı yağlar tercih edilmelidir. Krema, kaymak, mayonez, kızartma, kavurma ve yağlı et tüketilmemelidir. 
  • Vücuttaki zehirli artıkların atılması için günde 3-3.5 lt kadar sıvı tüketilmelidir.
  • Sağlıklı kişilerde bile karaciğerde yağlanmaya neden olan alkolden, hepatit hastalarının uzak durması gerekir.
  • Hepatit, vitaminlerin emiliminde bozukluğa neden olur. Bu yüzden beslenme yeterli ve dengeli olmalıdır.
  • Hepatit iştahsızlığa neden olur. Bu yüzden çinko ve B vitamini açısından zengin gıdalar alınmalıdır. 
  • hepatit hastaları az az ve sık sık beslenmelidir.

Sarılık bebeklerde neden görülür?

Sarılık bebeklerde sık görülen bir durumdur ve birçok farklı nedeni olabilir. Bebeklerde sarılık, vücudun bilirubin adı verilen bir maddenin yeterince hızlı atılamamasından kaynaklanır. Bilirubin, kırmızı kan hücrelerinin parçalanması sırasında oluşur ve normalde karaciğer tarafından işlenir ve idrar yoluyla vücuttan atılır. Ancak, bebeklerin karaciğerleri olgunlaşmadan önce bu işlemi tam olarak yapamayabilirler ve bu nedenle bilirubin seviyeleri yükselebilir.

Bebeklerde sarılık birkaç farklı nedenden kaynaklanabilir. Yenidoğan sarılığı, bebeklerin doğumdan sonraki ilk günlerinde görülen en yaygın sarılık türüdür ve genellikle kısa sürede kendiliğinden geçer. Bazı bebeklerde ise daha ciddi bir sarılık görülebilir, bu durumda doktorlar tedavi için ışık tedavisi gibi yöntemler uygulayabilirler.

Diğer sarılık nedenleri arasında kan grubu uyumsuzluğu, enfeksiyonlar, karaciğer hastalığı, beslenme sorunları ve bazı ilaçlar sayılabilir. Bebeklerde sarılık belirtileri arasında ciltte ve gözlerde sararma, uyuşukluk ve beslenme sorunları bulunur. Eğer bir bebeğin cildinde sararma belirtileri varsa, mutlaka bir doktor tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir.

Sarılık nasıl teşhis edilir?

Sarılık teşhisi, bebekte ciltte ve gözlerde sararma belirtilerinin görülmesi durumunda yapılır. Ancak, bu belirtilerin görülmesi her zaman sarılık anlamına gelmez. Bu nedenle, doktorlar birkaç farklı test yaparak sarılık teşhisi koyarlar.

Sarılık teşhisi için ilk adım, bebekten bir kan örneği alınmasıdır. Bu örnek, bilirubin seviyesinin ölçülmesi için laboratuvara gönderilir. Bebeğin bilirubin seviyesi, sarılık şiddeti hakkında bilgi verir. Doktorlar, bilirubin seviyesine göre sarılığı hafif, orta veya şiddetli olarak sınıflandırabilirler.

Bilirubin seviyesinin ölçülmesinin yanı sıra, doktorlar bebeğin cildinin rengini ve gözlerinin beyazlığını inceleyerek sarılık teşhisi koyabilirler. Ayrıca, bebeğin kan grubu ve Rh faktörü de incelenir. Eğer bebeğin kan grubu veya Rh faktörü, annenin kan grubu ve Rh faktörü ile uyumsuzsa, bu durumda bebekte sarılık görülme olasılığı daha yüksektir.

Doktorlar, sarılığın altta yatan nedenlerini belirlemek için ek testler de yapabilirler. Bu testler arasında karaciğer fonksiyon testleri, enfeksiyon testleri ve ultrason gibi görüntüleme testleri bulunur. Sarılık teşhisi, bebeklerin sağlığı açısından önemlidir ve sarılık belirtileri görüldüğünde, bir doktor tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir.

Sarılık belirtileri nelerdir?

Sarılık bebeklerde ciltte ve gözlerde sararma belirtileri ile kendini gösterir. Bu belirtiler, bebeklerin ciltlerinin ve gözlerinin normal renklerinden daha sarı veya turuncu renkte görünmesi ile ortaya çıkar. Sarılık belirtileri genellikle doğumdan sonraki ilk birkaç gün içinde ortaya çıkar ve yaklaşık 1-2 hafta içinde kendiliğinden geçebilir. Ancak, bazı bebeklerde sarılık daha uzun sürebilir ve tedavi gerektirebilir.

Sarılık belirtileri arasında ayrıca şunlar da bulunur:

Bebeklerin derisinde veya gözlerinde sararma
İdrarın renginde koyu renk değişiklikleri
Dışkının renginde açık renk değişiklikleri
Bebeklerin uykulu veya halsiz hissetmeleri
Beslenme problemleri (örneğin, sık sık emmek istememe)
Huzursuzluk veya irritasyon
Eğer bir bebeğin cilt renginde veya gözlerinde sararma belirtileri varsa, mutlaka bir doktor tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu belirtiler, birçok farklı nedenle ortaya çıkabileceği için, bir doktorun doğru teşhis ve tedaviyi sağlaması önemlidir.

Sarılık ciddi bir hastalık mıdır?

Sarılık genellikle ciddi bir hastalık değildir, ancak bazı durumlarda ciddi bir sağlık sorununa işaret edebilir. Sarılık, bebeklerde en sık görülen sağlık sorunlarından biridir ve genellikle bebeklerin cilt ve gözlerinde hafif bir sararma ile kendini gösterir.

Sarılık, bebeğin karaciğerinin bilirubin adı verilen bir atık ürününü işleyemediği veya ürettiği kırmızı kan hücrelerinin yıkımı sonucu oluşan bu atık maddenin normal şekilde atılamadığı durumlarda ortaya çıkar. Bu durumda, bilirubin cildin ve gözlerin sarı renk almasına neden olur.

Bebeklerde sarılık genellikle tedavi edilebilir ve tedavi edilmezse ciddi sağlık sorunlarına yol açma riski düşüktür. Ancak, bazı durumlarda yüksek bilirubin seviyeleri ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Özellikle doğumdan sonraki ilk hafta içinde ortaya çıkan veya çok şiddetli olan sarılık durumlarında, yüksek bilirubin seviyeleri beyin hasarına ve diğer ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Bu nedenle, sarılık belirtileri görülen bebeklerin bir doktor tarafından değerlendirilmesi ve gerektiği takdirde tedavi edilmesi önemlidir.

Kronik hepatit b hangi bölüm bakar?

Kronik hepatit b hastalığına gastroenteroloji bölümü bakar. Kronik hepatit B, hepatit B virüsünün (HBV) vücutta 6 aydan uzun süre kalması durumudur. Kronik hepatit B, karaciğerde iltihaplanmaya ve hasara neden olur. Kronik hepatit B, karaciğer kanseri, siroz ve karaciğer yetmezliği gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

Kronik hepatit B'nin teşhisi ve tedavisine gastroenteroloji doktoru bakar. Gastroenteroloji doktoru, karaciğer hastalıklarının tanısı ve tedavisi konusunda uzmanlaşmış olan hekimdir. Gastroenteroloji doktoru, kronik hepatit B'nin tanısı için gerekli kan testlerini yapar ve tedavi planını belirler.

Kronik hepatit B'nin tedavisinde, antiviral ilaçlar kullanılır. Antiviral ilaçlar, HBV'nin çoğalmasını durdurarak karaciğer hasarını önlemeye yardımcı olur. Kronik hepatit B tedavisinde kullanılan antiviral ilaçlar, ağızdan alınan tabletler veya enjeksiyon şeklinde olabilir.

Kronik hepatit B belirtileri gösteren kişiler, bir aile hekimine veya dahiliye uzmanına başvurabilir. Aile hekimi veya dahiliye uzmanı, gerekli tetkikleri yaptıktan sonra, hastayı bir hepatologa yönlendirebilir.

Kronik hepatit B'nin önlenmesi için, HBV aşısı yaptırmak önemlidir. HBV aşısı, HBV enfeksiyonunu önlemeye yardımcı olur.

Yeni SSS


İrritabl bağırsak sendromu (IBS) tedavisi, semptomların şiddetine ve tipine bağlı olarak kişiselleştirilmelidir. İBS, huzursuz bağırsak sendromu olarak da bilinir. Tedavi genellikle genel yakla ...


İrritabl bağırsak sendromu (IBS) farklı şiddetlerde olabilir. En önemli belirtisi karın ağrısıdır. Başlıca irritabl bağırsak sendromu belirtileri şunlardır; Karın Ağrısı veya Kramp Karın bölgesinde ağrı, şişkinlik veya kramp şeklinde hissedilebilir. Ge ...


Boğaz reflüsü (laringeal reflü), mide asidinin yemek borusunu geçip, boğaz ve gırtlağa kadar yükselmesiyle ortaya çıkar. Bu durum, gastroözofageal reflü hastalığı ile ilişkilidir ancak asit, yemek borusunun ötesine, daha üst bölgelere yani gırtlak ve ses tellerine ulaşır. ...


Boğaz reflüsü, mide asidinin yemek borusunu geçerek, boğaz ve gırtlağa ulaşmasıdır. Bu durum, genellikle gastroözofageal reflü hastalığının bir sonucu olarak gelişir. Mide asidinin yukarı doğru hareket etmesiyle boğazda yanma, ...


Zoretanin etken maddesi isotretinoin olan ve akne tedavisinde kullanılan bir ilaçtır. Ciddi, tedaviye dirençli akne vakalarında tercih edilir. Zoretanin, A vitamini türevi olan bir ilaçtır ve oldukça etkili olmakla birlikte, ciddi yan etkiler de oluşturabilir. Bu nedenle ...


Cipralex (etken maddesi escitalopram), depresyon, anksiyete ve bazı diğer ruhsal hastalıkların tedavisinde kullanılan bir antidepresandır. Cipralex kullanırken bazı yan etkiler görülebilir. Bu yan etkiler genellikle tedaviye başlandıktan sonra birkaç hafta içinde belirginleşir ve zamanla ...


Bağırsak hastalıkları ile ilgilenen doktor, gastroenteroloji doktorudur. Bağırsak hastalıkları için gitmeniz gereken doktor gastroenterologtur. Gastroenterologlar, sindirim sistemi ve bununla ilişkili organlar (özellikle mide, bağırsaklar, karaciğer, pankreas) ile ilgili hastalık ...


Bağırsakla ilgili sağlık sorunları için başvurmanız gereken bölüm gastroenteroloji ve genel cerrahi bölümleridir.  Bu bölüm uzmanları, bağırsak hastalıklarıyla ilgilenir. Bağırsak hastalıkları ile ilgilenen bölümler şunlardır;  ...


Ursofalk, safra asidi türevi olan ursodeoksikolik asit (UDCA) içeren bir ilaçtır ve genellikle karaciğer hastalıkları, safra taşı ve safra yolları hastalıkları gibi durumların tedavisinde kullanılır. Ursofalk, safra asitlerinin zararlı etkilerini azaltarak karaci ...


Migren ataklarını hafifletmek için reçetesiz satılan ilaçlar arasında parasetamol (Parol, Minoset), ibuprofen (Brufen, Advil) ve naproksen (Apranax) gibi NSAİİ'ler bulunmaktadır. Kafein içeren kombine ilaçlar (örneğin, Excedrin Migraine) de migren ağrısını hafifletebilir. Ancak bu ilaçlar mideye ...


Arveles (deksketoprofen) ve Parol (parasetamol) birlikte alınabilir, çünkü farklı etki mekanizmalarıyla ağrıyı daha etkili bir şekilde hafifletebilirler. Ancak bu kombinasyon, mide rahatsızlıkları veya karaciğer sorunları gibi yan ...


Tekerlekli sandalye fiyatları, oldukça geniş bir yelpazede değişiklik gösterir. 2024 Aralık ayı itibariyle, en temel manuel sandalyeler 450 TL'den başlayabilirken, ileri teknoloji ürünü, motorlu ve kişiye özel tasarlanmış modeller 60.000 TL'yi hatta daha fazlasını bulabilir. Fiya ...


Evet, masaj cihazları kas ağrısına genellikle iyi gelir. Kas ağrıları genellikle kasların aşırı kullanımı, yanlış duruş, stres veya gerginlikten kaynaklanır. Masaj cihazları, kas dokusuna derinlemesine baskı uygulayarak kan dolaşımını artırır, kaslarda biriken laktik asidin atılm ...


Saç dökülmesini azaltmak ve saç sağlığını desteklemek için bitkisel içerikli şampuanlar etkili olabilir. Kafein içerikli şampuanlar, saç köklerini uyararak dökülmeyi azaltabilir ve saçın güçlenmesine yardımcı olabilir. Isırgan otu özlü şampuanlar, saç köklerini g ...


Ella, aç veya tok karnına içilebilir. Ella'nın (ertesi gün hapı) etkinliği üzerinde yemek yeme durumunun bir etkisi yoktur. Ella'nın etkinliği mide bulantısından etkilenmez, bu nedenle yemeklerle birlikte almanız gerekmez. Ancak, bazı kadınlar ilacı yiyeceklerle birlikte almanın ...