Pilor stenozu nedir?
Pilor stenozu, mide ile ince bağırsak arasındaki geçişi sağlayan kasın (pilor) kalınlaşması ve daralması sonucu oluşan bir hastalıktır. Bu daralma, yiyeceklerin mideden bağırsağa geçmesini engeller ve kusma, mide ağrısı, şişkinlik, iştahsızlık ve kilo kaybı gibi semptomlara neden olabilir.
Pilor stenozu iki türde görülür:
- Hipertrofik pilor stenozu (HPS): En yaygın tiptir ve genellikle 3 ila 6 haftalık bebeklerde görülür. Bebeklerde HPS'nin kesin nedeni bilinmemekle birlikte, aile öyküsü ve erken doğum gibi bazı risk faktörleri vardır.
- Yetişkin pilor stenozu: Daha az yaygındır ve genellikle 50 yaş ve üzeri yetişkinlerde görülür. Yetişkin pilor stenozunun nedenleri arasında peptik ülser, gastrit ve H. pylori enfeksiyonu yer alabilir.
Pilor stenozu belirtileri;
- Kusma: En yaygın belirtidir ve genellikle beslendikten sonra fışkırır tarzda olur.
- Mide ağrısı: Özellikle yemekten sonra veya aç karnına görülebilir.
- Şişkinlik: Midede yiyecek birikmesi nedeniyle oluşur.
- İştahsızlık: Bebeklerde ve çocuklarda beslenme isteğinde azalma görülebilir.
- Kilo kaybı: Özellikle kusma ve iştahsızlık nedeniyle oluşur.
Pilor stenozu tanısı;
- Fizik muayene: Doktor, karında şişlik ve hassasiyet gibi belirtileri kontrol edecektir.
- Ultrason: Mide ve pilor kasının kalınlaşmasını ve daralmasını göstermek için kullanılabilir.
- Endoskopi: Mide ve pilor'u incelemek için bir kamera içeren ince bir tüp kullanılır.
- Baryum röntgeni: Mide ve ince bağırsağı görüntülemek için bir kontrast madde kullanılır.
Pilor stenozu tedavisi;
Pilor stenozu tedavisi genellikle piloromyotomy adı verilen bir ameliyatla yapılır. Bu ameliyat sırasında, cerrah pilor kasında küçük bir kesi açarak daralmayı giderir. Ameliyat laparoskopik veya açık cerrahi tekniklerle yapılabilir. Ameliyattan sonra, hastalar genellikle birkaç gün içinde hastaneden taburcu edilir ve birkaç hafta içinde normal aktivitelerine dönebilirler.
Pilor stenozu önlenebilir mi?
Pilor stenozunun kesin nedeni bilinmediğinden, önlenmesi için kesin bir yöntem bulunmamaktadır. Ancak, risk faktörlerinden kaçınmak bazı vakaları önleyebilir. Örneğin, erken doğum ve H. pylori enfeksiyonu riskini azaltmak için önlemler almak faydalı olabilir.
Sen de kendi sorunu sor
Bunlar da ilginizi çekebilir
Mide ile hastalıklarına hangi bölüm bakar?
Mide, alınan gıdaların parçalandığı bir sindirim organıdır. Midenin ülser, gastrit ve kanser gibi değişik hastalıkları bulunmaktadır. Mide hastalıklarına iç hastalıkları, gastroenteroloji ve genel cerrahi bölümleri bakar. Mide ülseri, şişkinlik, hazımsılık, gastrit gibi hastalıklar için hastanenin iç hastalıkları veya gastroenteroloji bölümüne gidilir. Mide kanseri ise genel cerrahi bölümünün ilgi alanına girer.
Nefeste mayalanmış meyve kokusu neden olur?
Nefeste mayalanmış meyve kokusu, gastrit hastalığının bir belirtisidir. Gastrit hastalığında aşırı miktarda mide asidi üretimi olur. Mide aşırı asit ürettiğnde, üretilen bu asidin kokusu nefese yansır ve nefes mayalanmış meyve gibi kokar. Gastritin diğer belirtileri arasında mide bulantısı, karında şişkinlik ve mide ekşimesi bulunmaktadır.
Mide için hangi bölüme (doktora) gidilir ?
Mide hastalıkları için iç hastalıkları (dahiliye) ya da gastroenteroloji bölümüne gidilmesi gerekir. Mide ağrısı, midede yanma, gastrit, mide reflüsü ve mide ülseri gibi hastalıkların tanı ve tedavisi ile ilgilenen bölüm gastroenteroloji bölümüdür. gastroentereoloji, iç hastalıkları bölümünün bir üst uzmanlık alanıdır.
Mide bağırsak doktoruna ne denir?
Mide ve bağırsak hastalıkları konusunda uzman olan doktora gastroenteroloji uzmanı ya da gastroenterolog adı verilir. Gastroenteroloji sindirim sistemi ile ilgilenen bir bölümdür. Sindirim sistemi ağızdan başlar ve yemek borusu, mide, ince bağırsak, kalın bağırsak şeklinde devam eder ve makat (anüs) ile vücut dışına açılır. Karaciğer, safra yolları ve pankreas da sindirim sisteminin parçalarıdır. Gastroenteroloji bölümü bahsedilen bu organların hastalıklarının tanı ve tedavisiyle ilgilenir.
Mide ve bağırsak şikayeti için hangi bölüme gidilir?
Mide ve bağırsak sorunları için gastroenteroloji ya da genel cerrahi bölümüne gidilir. Mide ve bağırtırsak hastalıkları ile ilgili sorun yaşayan kişilerin hastanelerin genel cerrahi ve gastroenteroloji polikliniklerinden randevu alması gerekir. Dışkıda kan, karın ağrısı, mide bulantısı ve şişkinlik başlıca mide ve bağırsak sorunlarıdır.
Mide nedir?
Mide, sindirim sisteminin bir parçası olan bir organdır. Karın boşluğunda yer alır ve özofagus ile ince bağırsağı birbirine bağlar. Mide, sindirilen yiyecekleri depolayan, karıştıran ve sindirime başlayan bir görevi üstlenir.
Mide, kaslı bir yapıya sahip olup genellikle C şeklinde bir organdır. Yaklaşık olarak 25-30 cm uzunluğunda ve 1-1,5 litre kapasitesindedir. Midenin iç yüzeyi kıvrımlıdır ve bu kıvrımlara "mukoza kıvrımları" denir. Mukoza kıvrımları, mideyi genişletme kabiliyetini artırır ve yiyeceklerin içeride daha iyi karışmasını sağlar.
Midenin ana görevleri şunlardır:
Depolama: Mide, yemek alındığında yiyecekleri geçici olarak depolar. Bu, kişinin daha sonra sindirim işlemine devam etmesini sağlar.
Karıştırma: Mide, kasılıp gevşeme hareketleriyle yiyecekleri karıştırır. Mide duvarındaki kas tabakaları, yiyecekleri ezerek ve karıştırarak daha küçük parçalara ayırır.
Sindirim: Mide, mide asidi ve enzimler üreterek yiyeceklerin sindirimine başlar. Mide asidi, yiyeceklerin parçalanmasına yardımcı olur ve bazı mikroorganizmaların öldürülmesini sağlar. Enzimler ise proteinlerin sindirimine katkıda bulunur.
Mide, yiyeceklerin sindirim sürecinde önemli bir geçiş noktasıdır. Sindirilen yiyecekler, mideden ince bağırsağa geçer, burada sindirime devam edilir ve besinlerin emilimi gerçekleşir.
Mide, bazı sindirim sistemi hastalıklarının da etkilendiği bir organdır. Mide ülserleri, gastrit, mide kanseri gibi hastalıklar mideyi etkileyebilir ve sindirim sürecini bozabilir.
Mide ağrısı neden olur?
Mide ağrısı birçok farklı nedene bağlı olabilir. İşte yaygın mide ağrısı nedenleri:
Sindirim sistemi rahatsızlıkları: Mide ülseri, gastrit (mide iç yüzeyinin iltihaplanması), gastroözofageal reflü hastalığı (GERD), mide enfeksiyonları (H. pylori gibi) gibi sindirim sistemi rahatsızlıkları mide ağrısına yol açabilir.
Irritabl bağırsak sendromu (IBS): IBS, bağırsak hareketlerindeki bozukluklara ve sindirim sistemi semptomlarına neden olan kronik bir durumdur. Karın ağrısı ve rahatsızlık, genellikle mide bölgesinde hissedilen yaygın belirtiler arasındadır.
Gıda intoleransı veya alerjisi: Laktoz intoleransı, gluten hassasiyeti, bazı gıdalara karşı alerji gibi durumlar mide ağrısına neden olabilir.
Gastroenterit: Virüsler, bakteriler veya parazitlerin neden olduğu mide ve bağırsak enfeksiyonu olan gastroenterit, mide ağrısı, bulantı, kusma ve ishale yol açabilir.
Safra kesesi hastalıkları: Safra kesesi taşları veya safra kesesi iltihabı (kolesistit), sağ üst karın bölgesinde ağrıya neden olabilir ve bu ağrı bazen mideye yayılabilir.
Stres ve anksiyete: Stres ve anksiyete, mideye etki edebilir ve mide ağrısına yol açabilir. Bazı insanlar stres altında olduğunda mide ağrısı veya mide bulantısı yaşayabilir.
Mide enfeksiyonları: Helikobakter pilori (H. pylori) gibi mikroorganizmaların neden olduğu mide enfeksiyonları, mide ağrısına ve sindirim sorunlarına yol açabilir.
Yanlış beslenme: Aşırı yemek yeme, yağlı veya baharatlı yiyecekler tüketme, aşırı alkol veya kafein kullanımı gibi yanlış beslenme alışkanlıkları mide ağrısına neden olabilir.
Diğer nedenler: Mide ülseri perforasyonu, apandisit, safra yolları taşı veya pankreas rahatsızlıkları gibi diğer bazı durumlar da mide ağrısına yol açabilir.
Mide ağrısı şiddetli, sürekli veya tekrarlayan bir şekilde devam ediyorsa veya diğer belirtilerle birlikte görülüyorsa, bir sağlık uzmanına danışmak önemlidir. Doktor, doğru teşhis koymak için tıbbi öyküyü değerlendirecek ve gerekirse ilave testler isteyecektir.
Mide hastalıkları nasıl teşhis edilir?
Mide hastalıklarının teşhisi için bir dizi farklı yöntem kullanılabilir. Aşağıda, yaygın olarak kullanılan bazı teşhis yöntemlerine örnekler verilmiştir:
Tıbbi öykü ve fiziksel muayene: Doktor, hastanın semptomlarını, tıbbi öyküsünü ve ailesel geçmişini değerlendirerek bir başlangıç noktası belirleyebilir. Ayrıca, karın bölgesini elle muayene edebilir ve belirtileri inceleyebilir.
Kan testleri: Kan testleri, mide hastalıklarının teşhisinde yardımcı olabilir. Örneğin, H. pylori enfeksiyonunu tespit etmek için kan testleri yapılabilir veya kan sayımı, kan elektrolit düzeyleri ve karaciğer fonksiyon testleri gibi genel sağlık durumunu değerlendirmek için yapılan testler istenebilir.
Görüntüleme testleri: Mide hastalıklarının teşhisinde kullanılan birçok görüntüleme testi bulunmaktadır. Bu testler, mide yapısını ve organın içerisini görüntülemeye yardımcı olur. Örnek olarak şunlar kullanılabilir:
Endoskopi: Esnek bir tüp (endoskop) kullanılarak mide ve bağırsakların içine bakılır. Bu yöntemle doktor, mide ülseri, tümörler, iltihaplanma veya başka anormallikleri görebilir ve gerektiğinde doku örnekleri alabilir (biyopsi).
Gastrografin veya baryumlu röntgen: Hastaya baryum adı verilen bir madde içirilir ve ardından röntgen çekilir. Baryum, mide ve bağırsağın görüntülenmesini sağlar ve anormallikleri belirlemeye yardımcı olabilir.
Solunum testleri: H. pylori enfeksiyonunu tespit etmek için bazen solunum testleri yapılır. Bu testlerde hastaya özel bir solunum cihazı verilir ve nefesindeki belirli gazlar ölçülür.
Doku örnekleri (biyopsi): Endoskopi sırasında veya başka bir cerrahi işlemle alınan mide dokusu örnekleri laboratuvara gönderilir ve incelenir. Bu, kanser hücreleri, enfeksiyon veya diğer hastalıkları teşhis etmek için yapılır.
Teşhis sürecinde doktor, semptomlarınıza, tıbbi öykünüze ve bulgularınıza dayanarak en uygun teşhis yöntemini seçecektir. Tanı konulduktan sonra uygun tedavi yöntemleri belirlenebilir.
Mide hastalıkları için hangi testler yapılır?
Mide hastalıklarının teşhisi için aşağıdaki testler yapılabilir:
Endoskopi: Bu yöntemde, esnek bir tüp (endoskop) kullanılarak mide ve bağırsakların içi görüntülenir. Doktor, mide ülseri, tümörler, iltihaplanma veya diğer anormallikleri görebilir ve gerekirse biyopsi (doku örneği) alabilir.
Biyopsi: Endoskopi sırasında veya başka bir cerrahi işlemle alınan mide dokusu örnekleri laboratuvara gönderilir ve incelenir. Bu, kanser hücreleri, enfeksiyonlar (örneğin, H. pylori), iltihaplanma ve diğer hastalıkları teşhis etmek için yapılır.
Kan testleri: Kan testleri, mide hastalıklarının teşhisi için kullanılabilir. Örneğin, H. pylori enfeksiyonunu tespit etmek için kan testleri yapılabilir veya kan sayımı, kan elektrolit düzeyleri ve karaciğer fonksiyon testleri gibi genel sağlık durumunu değerlendirmek için testler istenebilir.
Görüntüleme testleri:
Gastrografin veya baryumlu röntgen: Hastaya baryum adı verilen bir madde içirilir ve ardından röntgen çekilir. Baryum, mide ve bağırsağın görüntülenmesini sağlar ve anormallikleri belirlemeye yardımcı olabilir.
Manyetik rezonans görüntüleme (MRG): MRG, mide ve çevre dokuların ayrıntılı görüntülerini oluşturmak için manyetik alanlar ve radyo dalgaları kullanır. Bu yöntem, tümörlerin veya diğer yapısal anormalliklerin tespitinde yardımcı olabilir.
Bilgisayarlı tomografi (BT): BT taraması, kesitli görüntüler kullanarak mide ve çevre dokuların detaylı görüntülerini oluşturur. Bu test, tümörlerin, lenf düğümlerinin veya diğer anormalliklerin belirlenmesine yardımcı olabilir.
Solunum testleri: H. pylori enfeksiyonunu tespit etmek için bazen solunum testleri yapılır. Bu testlerde hastaya özel bir solunum cihazı verilir ve nefesindeki belirli gazlar ölçülür.
Uyduğunuz bölgede kullanılan diğer testler: Bazı durumlarda, mide hastalıklarının teşhisi için lokal olarak kullanılan diğer testler de yapılabilir. Bu, bölgenizdeki yaygın uygulamalara ve sağlık sisteminizin özelliklerine bağlı olarak değişebilir.
Mide kanaması nedir ve nasıl tedavi edilir?
Mide kanaması, mide içerisindeki kan damarlarının zarar görmesi sonucu kanamanın meydana gelmesidir. Mide kanamasının nedenleri arasında mide ülseri, mide kanseri, yaralanma, yüksek dozda asetaminofen veya nonsteroidal antiinflamatuar ilaçların (NSAID'ler) kullanımı, alkol tüketimi, koagülasyon bozuklukları gibi durumlar yer alabilir.
Mide kanaması, aşağıdaki belirtilerle kendini gösterebilir:
Kan kusma: Kanın kusma yoluyla çıkması, genellikle koyu renkli veya kahverengi kıvamlı olabilir.
Kanlı dışkılama: Dışkılamanın kırmızı veya siyah renkte olması, kanın barsaklardan atılması anlamına gelebilir. Siyah renkte dışkılama "melena" olarak adlandırılır.
Mide ağrısı: Şiddetli mide ağrısı, mide kanamasının bir belirtisi olabilir.
Halsizlik ve solgunluk: Kan kaybına bağlı olarak halsizlik, baş dönmesi ve solgunluk hissi oluşabilir.
Mide kanaması acil bir durumdur ve tedavi gerektirir. Tedavi yöntemleri, kanamanın şiddetine ve kaynağına bağlı olarak değişebilir. Tedavi seçenekleri şunları içerebilir:
Endoskopi: Kanamanın kaynağını bulmak ve kontrol etmek için endoskopi yöntemi kullanılır. Esnek bir tüp (endoskop) mideye yerleştirilir ve kanayan alan tespit edilerek müdahale yapılır. Örneğin, kanayan damara ilaç enjekte edilerek veya ısınma (koagülasyon) uygulanarak kanama durdurulur.
Kan transfüzyonu: Kan kaybı nedeniyle kan hacmi düşmüşse, kan transfüzyonu yapılabilir.
Cerrahi müdahale: Endoskopi ile kontrol edilemeyen veya daha ciddi vakalarda cerrahi müdahale gerekebilir. Kanama kaynağından bir bölümün çıkarılması veya dikiş atılması gibi cerrahi prosedürler uygulanabilir.
İlaç tedavisi: Mide asidini azaltmak ve kanamayı durdurmak için ilaçlar kullanılabilir. Proton pompası inhibitörleri ve H2 antagonistleri gibi asit düşürücü ilaçlar yaygın olarak kullanılır.
Mide kanaması acil bir durum olduğu için en kısa sürede tıbbi yardım alınması önemlidir. Kanamanın şiddetini ve kaynağını belirlemek için doktor tarafından yapılacak değerlendirme sonucunda uygun tedavi planı uygulanır.
Yeni SSS
İrritabl bağırsak sendromu (IBS) tedavisi, semptomların şiddetine ve tipine bağlı olarak kişiselleştirilmelidir. İBS, huzursuz bağırsak sendromu olarak da bilinir. Tedavi genellikle genel yakla ...
İrritabl bağırsak sendromu (IBS) farklı şiddetlerde olabilir. En önemli belirtisi karın ağrısıdır. Başlıca irritabl bağırsak sendromu belirtileri şunlardır; Karın Ağrısı veya Kramp Karın bölgesinde ağrı, şişkinlik veya kramp şeklinde hissedilebilir. Ge ...
Boğaz reflüsü (laringeal reflü), mide asidinin yemek borusunu geçip, boğaz ve gırtlağa kadar yükselmesiyle ortaya çıkar. Bu durum, gastroözofageal reflü hastalığı ile ilişkilidir ancak asit, yemek borusunun ötesine, daha üst bölgelere yani gırtlak ve ses tellerine ulaşır. ...
Boğaz reflüsü, mide asidinin yemek borusunu geçerek, boğaz ve gırtlağa ulaşmasıdır. Bu durum, genellikle gastroözofageal reflü hastalığının bir sonucu olarak gelişir. Mide asidinin yukarı doğru hareket etmesiyle boğazda yanma, ...
Zoretanin etken maddesi isotretinoin olan ve akne tedavisinde kullanılan bir ilaçtır. Ciddi, tedaviye dirençli akne vakalarında tercih edilir. Zoretanin, A vitamini türevi olan bir ilaçtır ve oldukça etkili olmakla birlikte, ciddi yan etkiler de oluşturabilir. Bu nedenle ...
Cipralex (etken maddesi escitalopram), depresyon, anksiyete ve bazı diğer ruhsal hastalıkların tedavisinde kullanılan bir antidepresandır. Cipralex kullanırken bazı yan etkiler görülebilir. Bu yan etkiler genellikle tedaviye başlandıktan sonra birkaç hafta içinde belirginleşir ve zamanla ...
Bağırsak hastalıkları ile ilgilenen doktor, gastroenteroloji doktorudur. Bağırsak hastalıkları için gitmeniz gereken doktor gastroenterologtur. Gastroenterologlar, sindirim sistemi ve bununla ilişkili organlar (özellikle mide, bağırsaklar, karaciğer, pankreas) ile ilgili hastalık ...
Bağırsakla ilgili sağlık sorunları için başvurmanız gereken bölüm gastroenteroloji ve genel cerrahi bölümleridir. Bu bölüm uzmanları, bağırsak hastalıklarıyla ilgilenir. Bağırsak hastalıkları ile ilgilenen bölümler şunlardır; ...
Ursofalk, safra asidi türevi olan ursodeoksikolik asit (UDCA) içeren bir ilaçtır ve genellikle karaciğer hastalıkları, safra taşı ve safra yolları hastalıkları gibi durumların tedavisinde kullanılır. Ursofalk, safra asitlerinin zararlı etkilerini azaltarak karaci ...
Migren ataklarını hafifletmek için reçetesiz satılan ilaçlar arasında parasetamol (Parol, Minoset), ibuprofen (Brufen, Advil) ve naproksen (Apranax) gibi NSAİİ'ler bulunmaktadır. Kafein içeren kombine ilaçlar (örneğin, Excedrin Migraine) de migren ağrısını hafifletebilir. Ancak bu ilaçlar mideye ...
Arveles (deksketoprofen) ve Parol (parasetamol) birlikte alınabilir, çünkü farklı etki mekanizmalarıyla ağrıyı daha etkili bir şekilde hafifletebilirler. Ancak bu kombinasyon, mide rahatsızlıkları veya karaciğer sorunları gibi yan ...
Tekerlekli sandalye fiyatları, oldukça geniş bir yelpazede değişiklik gösterir. 2024 Aralık ayı itibariyle, en temel manuel sandalyeler 450 TL'den başlayabilirken, ileri teknoloji ürünü, motorlu ve kişiye özel tasarlanmış modeller 60.000 TL'yi hatta daha fazlasını bulabilir. Fiya ...
Evet, masaj cihazları kas ağrısına genellikle iyi gelir. Kas ağrıları genellikle kasların aşırı kullanımı, yanlış duruş, stres veya gerginlikten kaynaklanır. Masaj cihazları, kas dokusuna derinlemesine baskı uygulayarak kan dolaşımını artırır, kaslarda biriken laktik asidin atılm ...
Saç dökülmesini azaltmak ve saç sağlığını desteklemek için bitkisel içerikli şampuanlar etkili olabilir. Kafein içerikli şampuanlar, saç köklerini uyararak dökülmeyi azaltabilir ve saçın güçlenmesine yardımcı olabilir. Isırgan otu özlü şampuanlar, saç köklerini g ...
Ella, aç veya tok karnına içilebilir. Ella'nın (ertesi gün hapı) etkinliği üzerinde yemek yeme durumunun bir etkisi yoktur. Ella'nın etkinliği mide bulantısından etkilenmez, bu nedenle yemeklerle birlikte almanız gerekmez. Ancak, bazı kadınlar ilacı yiyeceklerle birlikte almanın ...