Ailesel Akdeniz Ateşi (FMF) sadece Akdeniz bölgesinde mi görülür?
Ailesel Akdeniz Ateşi (FMF) sadece Akdeniz bölgesinde görülmez, diğer bölgelerde de görülür. Ancak bu bölgelerde daha sık götrülür. Özellikle Mezopotamya, Kafkasya bölgesinde yaşayan Yahudiler, Ermeniler, Araplar, Türkler'de daha sık görülmektedir. Akdeniz civarındaki İtalya, Yunanistan ve Kuzey Afrika ülkelerinde de görülür. Ülkemizde ise FMF, Akdeniz bölgesinden çok, kökleri İç Anadolu, Karadeniz, Doğu Anadolu bölgelerine dayanan kişilerde daha sık görülmektedir.
Sen de kendi sorunu sor
Bunlar da ilginizi çekebilir
FMF hastalığı nedir?
FMF hastalığı ailevi akdeniz ateşi olarak da bilinir. Karın ağrısı, eklem ağrısı, eklemlerde şişme ve ateş ile kendini gösterir. Belirtiler ataklar halinde görülür ve 3-4 gün kadar sürer. Perion adı verilen karın zarı, akciğer zarı ve eklemlerin içini döşeyen tabalarda iltihaplanma olur.
Akdeniz ateşi (FMF) ülkemizde hangi bölgelerde sık görülür?
Akdeniz ateşi (FMF) hastalığı Türkiye’de her 1000 kişiden yaklaşık olarak 1 ila 3 kişi de görülmektedir. Türkiye'de hastalık Akdeniz bölgesinde değil, daha çok İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Karadeniz bölgesindeki şehirlerde görülür. Hastalığın bu bölgelerde sık görülmesinin nedeni, bu bölgelerin çevresel özellikleri ve iklimi değil, FMF hastalarının aile kökenlerinin bu bölgelerde yaşıyor olmasıdır.
Ailevi Akdeniz Ateşi (FMF) hastalığı olanlar polis olabilir mi?
Ailevi Akdeniz Ateşi (FMF) hastalığı olan kişiler, Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliğine göre polis memuru olamazlar. Polis memuru olabilmek için kişilerde bazı şartlar aranmaktadır. Polis adayında bazı hastalıkların olmaması gerekir. Bu hastalıklardan biri de sürekli ilaç kullanımını gerektiren ailevi akdeniz ateşi hastalığıdır. Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliğine göre FMF hastalığı polislik için engel teşkil etmektedir.
Akdeniz ateşi (FMF) hastalığı hangi şehirlerde daha sık görülür?
FMF, tekrarayan ateş ya da ailevi akdeniz ateşi hastalığı karın ağrısı ve eklem ağrısı ile kendini gösteren genetik geçişli bir hastalıktır. FMF hastalığı ülkemizde daha çok Sivas, Tokat, Kayseri, Yozgat, Çankırı, Kastamonu, Çorum, Erzincan, Ankara, Kars illerinde görülmektedir.
FMF nedir?
FMF (Familial Mediterranean Fever), kalıtsal bir otoinflamatuar hastalıktır. Akdeniz Ailesel Ateşi olarak da bilinir. Bu hastalık, özellikle Akdeniz bölgesine özgü olarak görülen ve genetik bir geçiş gösteren bir hastalıktır.
FMF genellikle çocukluk veya genç yetişkinlik döneminde başlar, ancak her yaşta ortaya çıkabilir. Hastalık nöbetler halinde ortaya çıkar ve tekrarlayan ataklar şeklinde seyreder. Ataklar sırasında kişide aşağıdaki belirtiler ortaya çıkabilir:
Karın ağrısı: Şiddetli ve kramp tarzında karın ağrıları en yaygın belirtidir. Ağrılar genellikle alt karın bölgesinde yoğunlaşır.
Ateş: Ateş yükselmesi, atakların en sık görülen belirtisidir. Ateş genellikle 38-40°C arasında olabilir ve birkaç gün sürebilir.
Eklem ağrısı: Eklem ağrıları, özellikle diz ve ayak bileklerinde hissedilen ağrılar sık görülür. Eklem şişliği ve kızarıklığı da eşlik edebilir.
Göğüs ağrısı: Göğüs ağrısı, bazen kalp kriziyle karıştırılabilen, şiddetli bir ağrıdır. Göğüs ağrısı atakları genellikle kısa sürelidir.
Yorgunluk ve halsizlik: Ataklar sırasında yorgunluk, halsizlik ve genel bir huzursuzluk hissi ortaya çıkabilir.
FMF, genetik bir mutasyon sonucu oluşan bir hastalıktır. Hastalar, MEFV geninde bulunan belirli mutasyonları taşırlar. Bu genin etkilenmesi, vücutta inflamasyona neden olan bir proteinin düzensiz üretimine yol açar.
FMF teşhisi, belirtilerin değerlendirilmesi ve genetik testlerle konulur. Tedavi genellikle atakları kontrol altına almayı hedefler. Nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar (NSAID'ler) ve kolşisin (gut tedavisinde kullanılan bir ilaç) atakları önlemek ve hafifletmek için yaygın olarak kullanılır.
FMF, ömür boyu devam eden bir durumdur. Tedavi ve düzenli kontrollerle semptomların kontrol altında tutulması mümkündür. Bu nedenle, FMF tanısı konulan bir kişinin düzenli olarak doktoruyla iletişimde olması ve tedavi planına uyması önemlidir.
FMF belirtileri nelerdir?
FMF'nin (Familial Mediterranean Fever) belirtileri ataklar halinde ortaya çıkar. Ataklar genellikle birkaç saat ile üç gün arasında sürer ve ardından semptomsuz bir dönem başlar. Her hasta farklı belirtiler deneyimleyebilir, ancak FMF'nin yaygın belirtileri şunlardır:
Karın ağrısı: Şiddetli ve kramp tarzında karın ağrıları en sık görülen belirtidir. Ağrılar genellikle alt karın bölgesinde yoğunlaşır. Karın ağrısı atakları genellikle birkaç saat ile üç gün arasında sürer ve kendiliğinden geçer.
Ateş: Ataklar sırasında ateş yükselmesi görülür. Ateş genellikle 38-40°C arasında olabilir ve birkaç gün sürebilir. Ateşli dönemler arasında normal vücut sıcaklığına dönülür.
Eklem ağrısı: Eklem ağrıları, özellikle diz ve ayak bileklerinde hissedilen ağrılar sık görülür. Eklem ağrıları ataklar sırasında ortaya çıkar ve atak sona erdikten sonra geçer.
Göğüs ağrısı: Göğüs ağrısı, bazen kalp kriziyle karıştırılabilen, şiddetli bir ağrıdır. Göğüs ağrısı atakları genellikle kısa sürelidir.
Yorgunluk ve halsizlik: Ataklar sırasında yorgunluk, halsizlik ve genel bir huzursuzluk hissi ortaya çıkabilir. Bu belirtiler, atak sırasında enerji düşüklüğüne bağlı olarak ortaya çıkar.
İnflamasyon belirtileri: Atak sırasında, bazen atak bölgesinde (karın veya eklem) hafif bir şişlik veya kızarıklık görülebilir. Ancak bu belirtiler her zaman ortaya çıkmayabilir.
FMF belirtileri kişiden kişiye değişebilir ve her atakta aynı belirtiler ortaya çıkmayabilir. Ataklar arasında, hastalar genellikle semptomsuzdur. FMF teşhisi için belirtilerin değerlendirilmesi ve genetik testler yapılması önemlidir. Doğru teşhis ve uygun tedavi ile semptomların kontrol altına alınması mümkündür.
FMF nasıl teşhis edilir?
FMF'nin (Familial Mediterranean Fever) doğru teşhisi için genellikle aşağıdaki yöntemler kullanılır:
Semptomların değerlendirilmesi: Doktor, hastanın semptomlarını ve semptomların sıklığını dikkatlice değerlendirir. Karın ağrısı, ateş, eklem ağrısı gibi tipik FMF semptomlarının sıklığı ve süresi göz önünde bulundurulur.
Aile öyküsü: FMF genetik bir hastalıktır ve ailelerde yaygın olarak görülür. Hastanın aile öyküsü değerlendirilir ve ailede benzer semptomlarla FMF tanısı konmuş kişilerin olup olmadığı araştırılır.
Genetik testler: FMF'nin nedeni MEFV genindeki belirli mutasyonlardır. Genetik testler, hastanın MEFV genindeki mutasyonları belirlemek için yapılır. Genellikle kan örneği alınarak bu testler gerçekleştirilir. Pozitif bir genetik test sonucu, FMF tanısını destekler.
FMF tanısı koymak için genellikle bu üç yöntem birlikte kullanılır. Belirtiler ve aile öyküsü FMF şüphesini doğrulayabilir, ancak genetik testler kesin tanıyı koymada yardımcı olur.
FMF tanısı konulduktan sonra, tedavi planı oluşturulur ve hastanın semptomları kontrol altına alınmaya çalışılır. Tedavi genellikle atakları önlemek veya hafifletmek için ilaçlar kullanmayı içerir. Hastalar, düzenli olarak doktorlarıyla iletişimde olmalı ve belirtilerinde herhangi bir değişiklik olduğunda doktora başvurmalıdır.
FMF tedavisi mümkün müdür?
Evet, FMF (Familial Mediterranean Fever) tedavi edilebilir bir hastalıktır. FMF tedavisi, genellikle atakları kontrol altına almayı ve semptomların şiddetini azaltmayı hedefler. Aşağıda FMF tedavisinde kullanılan yöntemler ve ilaçlar bulunmaktadır:
Kolşisin: Kolşisin, FMF tedavisinde en yaygın kullanılan ilaçtır. Kolşisin, atakları önlemek veya hafifletmek için kullanılır. Düzenli olarak kolşisin kullanımı, atak sıklığını azaltabilir ve semptomların şiddetini azaltabilir.
NSAID'ler: Nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar (NSAID'ler), FMF ataklarının kontrol altına alınmasında yardımcı olabilir. Bu ilaçlar, ateş, ağrı ve iltihaplanma gibi semptomları hafifletebilir.
İnterferonlar: Bazı durumlarda, kolşisin ve NSAID'lerin yeterli olmadığı durumlarda interferonlar kullanılabilir. İnterferonlar, vücuttaki inflamasyonu azaltmaya yardımcı olabilir.
Diğer ilaçlar: Nadir durumlarda, atakları kontrol altına almak için kortikosteroidler veya immünsüpresan ilaçlar kullanılabilir. Bunlar genellikle kolşisin ve diğer ilaçların yeterli olmadığı durumlarda tercih edilir.
FMF tedavisi, her hastanın bireysel ihtiyaçlarına göre düzenlenir. Tedavi planı, semptomların şiddetine, atakların sıklığına ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişebilir. Tedavinin amacı, atakları azaltmak, semptomları hafifletmek ve uzun vadeli komplikasyonları önlemektir.
FMF hastaları, düzenli olarak doktorlarıyla takip edilmeli ve tedavi planına uygun olarak ilaçlarını düzenli olarak kullanmalıdır. Ayrıca, sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmek, stresi azaltmak ve tetikleyici faktörlerden kaçınmak da tedaviyi destekleyebilir.
FMF nasıl önlenebilir?
FMF (Familial Mediterranean Fever) genetik bir hastalıktır ve şu anda tamamen önlenebilecek bir yöntem bulunmamaktadır. FMF'nin nedeni MEFV genindeki belirli mutasyonlardır ve bu mutasyonlar doğuştan gelir. Bu nedenle, FMF'yi tamamen önlemenin bir yolu yoktur.
Ancak, FMF ataklarının sıklığını ve şiddetini azaltmak için bazı önlemler almak mümkündür. Aşağıda, FMF ataklarını önlemek veya azaltmak için bazı önlemler bulunmaktadır:
Tedaviye uyum: FMF teşhisi konmuş bir kişi, doktorunun önerdiği tedavi planına düzenli olarak uyum sağlamalıdır. Tedavi genellikle kolşisin adı verilen ilaçların kullanılmasını içerir. İlaçların düzenli olarak kullanılması, atakların sıklığını azaltabilir ve semptomların kontrol altında tutulmasına yardımcı olabilir.
Tetikleyici faktörlerden kaçınma: Bazı durumlarda, FMF ataklarını tetikleyen faktörler vardır. Bunlar kişiden kişiye farklılık gösterebilir, ancak ateşli enfeksiyonlar, stres, düzensiz uyku, aşırı yorgunluk gibi faktörler atakları tetikleyebilir. Bu nedenle, bu faktörlerden kaçınmak veya azaltmak önemlidir.
Sağlıklı yaşam tarzı: Genel sağlığın korunması, FMF ataklarının kontrol altına alınmasında önemlidir. Dengeli ve besleyici bir diyet, düzenli egzersiz yapma, yeterli uyku almak, stresten uzak durmak gibi sağlıklı yaşam tarzı faktörleri genel sağlığı destekler ve atakları azaltabilir.
FMF'yi tamamen önlemek mümkün olmasa da, uygun tedavi ve önlemlerle semptomların kontrol altına alınması ve atakların sıklığının azaltılması mümkündür. FMF teşhisi konmuş bir kişi, düzenli olarak doktoruyla iletişimde kalmalı, tedavi planını takip etmeli ve semptomlarda herhangi bir değişiklik olduğunda doktora başvurmalıdır.
FMF genetik midir?
Evet, FMF (Familial Mediterranean Fever) genetik bir hastalıktır. FMF, MEFV (Mediterranean Fever) genindeki mutasyonlar nedeniyle oluşur. MEFV geni, pyrin adı verilen bir proteinin üretiminden sorumludur. FMF hastalarında, MEFV genindeki mutasyonlar pyrin proteininin normal işlevini etkiler ve inflamasyonu düzenleme yeteneğini bozar.
FMF kalıtsal bir hastalıktır, yani bir kişinin hastalığı geliştirme riski, MEFV geninde mutasyona sahip olmasına bağlıdır. Ebeveynlerinden mutasyonlu MEFV genini miras alan kişiler, FMF geliştirme riski altındadır. Ancak, her mutasyonlu gen taşıyan kişi FMF semptomları geliştirmeyebilir. Bazı kişilerde mutasyonlar semptomsuz kalabilir veya semptomlar hafif olabilir, bu durumda taşıyıcı olarak adlandırılırlar.
FMF genetik bir hastalık olduğundan, ailede benzer semptomları olan bireylerin olması hastalığın teşhisi ve tanısı açısından önemlidir. Genetik testler, MEFV genindeki mutasyonları tespit ederek FMF teşhisine yardımcı olabilir. Eğer bir kişiye FMF teşhisi konulursa, ailedeki diğer bireylerin de test edilmesi ve gerektiğinde tedavi edilmesi önemlidir.
FMF'nin tam olarak nasıl ve neden ortaya çıktığı tam olarak anlaşılamamıştır, ancak genetik faktörlerin hastalığın gelişiminde önemli bir rol oynadığı bilinmektedir.
Yeni SSS
İrritabl bağırsak sendromu (IBS) tedavisi, semptomların şiddetine ve tipine bağlı olarak kişiselleştirilmelidir. İBS, huzursuz bağırsak sendromu olarak da bilinir. Tedavi genellikle genel yakla ...
İrritabl bağırsak sendromu (IBS) farklı şiddetlerde olabilir. En önemli belirtisi karın ağrısıdır. Başlıca irritabl bağırsak sendromu belirtileri şunlardır; Karın Ağrısı veya Kramp Karın bölgesinde ağrı, şişkinlik veya kramp şeklinde hissedilebilir. Ge ...
Boğaz reflüsü (laringeal reflü), mide asidinin yemek borusunu geçip, boğaz ve gırtlağa kadar yükselmesiyle ortaya çıkar. Bu durum, gastroözofageal reflü hastalığı ile ilişkilidir ancak asit, yemek borusunun ötesine, daha üst bölgelere yani gırtlak ve ses tellerine ulaşır. ...
Boğaz reflüsü, mide asidinin yemek borusunu geçerek, boğaz ve gırtlağa ulaşmasıdır. Bu durum, genellikle gastroözofageal reflü hastalığının bir sonucu olarak gelişir. Mide asidinin yukarı doğru hareket etmesiyle boğazda yanma, ...
Zoretanin etken maddesi isotretinoin olan ve akne tedavisinde kullanılan bir ilaçtır. Ciddi, tedaviye dirençli akne vakalarında tercih edilir. Zoretanin, A vitamini türevi olan bir ilaçtır ve oldukça etkili olmakla birlikte, ciddi yan etkiler de oluşturabilir. Bu nedenle ...
Cipralex (etken maddesi escitalopram), depresyon, anksiyete ve bazı diğer ruhsal hastalıkların tedavisinde kullanılan bir antidepresandır. Cipralex kullanırken bazı yan etkiler görülebilir. Bu yan etkiler genellikle tedaviye başlandıktan sonra birkaç hafta içinde belirginleşir ve zamanla ...
Bağırsak hastalıkları ile ilgilenen doktor, gastroenteroloji doktorudur. Bağırsak hastalıkları için gitmeniz gereken doktor gastroenterologtur. Gastroenterologlar, sindirim sistemi ve bununla ilişkili organlar (özellikle mide, bağırsaklar, karaciğer, pankreas) ile ilgili hastalık ...
Bağırsakla ilgili sağlık sorunları için başvurmanız gereken bölüm gastroenteroloji ve genel cerrahi bölümleridir. Bu bölüm uzmanları, bağırsak hastalıklarıyla ilgilenir. Bağırsak hastalıkları ile ilgilenen bölümler şunlardır; ...
Ursofalk, safra asidi türevi olan ursodeoksikolik asit (UDCA) içeren bir ilaçtır ve genellikle karaciğer hastalıkları, safra taşı ve safra yolları hastalıkları gibi durumların tedavisinde kullanılır. Ursofalk, safra asitlerinin zararlı etkilerini azaltarak karaci ...
Migren ataklarını hafifletmek için reçetesiz satılan ilaçlar arasında parasetamol (Parol, Minoset), ibuprofen (Brufen, Advil) ve naproksen (Apranax) gibi NSAİİ'ler bulunmaktadır. Kafein içeren kombine ilaçlar (örneğin, Excedrin Migraine) de migren ağrısını hafifletebilir. Ancak bu ilaçlar mideye ...
Arveles (deksketoprofen) ve Parol (parasetamol) birlikte alınabilir, çünkü farklı etki mekanizmalarıyla ağrıyı daha etkili bir şekilde hafifletebilirler. Ancak bu kombinasyon, mide rahatsızlıkları veya karaciğer sorunları gibi yan ...
Tekerlekli sandalye fiyatları, oldukça geniş bir yelpazede değişiklik gösterir. 2024 Aralık ayı itibariyle, en temel manuel sandalyeler 450 TL'den başlayabilirken, ileri teknoloji ürünü, motorlu ve kişiye özel tasarlanmış modeller 60.000 TL'yi hatta daha fazlasını bulabilir. Fiya ...
Evet, masaj cihazları kas ağrısına genellikle iyi gelir. Kas ağrıları genellikle kasların aşırı kullanımı, yanlış duruş, stres veya gerginlikten kaynaklanır. Masaj cihazları, kas dokusuna derinlemesine baskı uygulayarak kan dolaşımını artırır, kaslarda biriken laktik asidin atılm ...
Saç dökülmesini azaltmak ve saç sağlığını desteklemek için bitkisel içerikli şampuanlar etkili olabilir. Kafein içerikli şampuanlar, saç köklerini uyararak dökülmeyi azaltabilir ve saçın güçlenmesine yardımcı olabilir. Isırgan otu özlü şampuanlar, saç köklerini g ...
Ella, aç veya tok karnına içilebilir. Ella'nın (ertesi gün hapı) etkinliği üzerinde yemek yeme durumunun bir etkisi yoktur. Ella'nın etkinliği mide bulantısından etkilenmez, bu nedenle yemeklerle birlikte almanız gerekmez. Ancak, bazı kadınlar ilacı yiyeceklerle birlikte almanın ...